Pınar Süt İle Doğru Diyet Seçimi Hakkında Röportaj

KİBRİT KUTUSU DİYETİNE SON
Diyetlerde kibrit kutusu kadar peynir dönemi gerilerde kaldı. Kişiye özel diyetler sayesinde sağlıklı kiloya ulaşmak kabus olmaktan çıkıp bir yaşam tarzı halini aldı. Diyetisyen Ferin Batman bu yeni dönemin öncülerinden.

Güzel görünmenin ince olmakla eş anlamlı olduğu günümüzde diyet çılgınlığı yaşanıyor. Hayatın bir parçası haline gelen diyetler özellikle yaza girerken medyada sık sık yer alıyor. Atkins diyeti, İsveç diyeti, karbonhidrat diyeti, ayırma diyeti bunlardan yalnızca birkaçı. Her yıl yeni bir diyet moda oluyor ve rağbet görüyor. Uzmanlarsa kişinin fiziki ve psikolojik özelliklerine göre diyet hazırlanması gerektiğini söylüyor. Bu görüşün savunucularından diyetisyen Ferin Batman televizyon programı ve gazete yazılarıyla diyetin inceliklerini anlatıyor.

Geçmişte Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Hava Kuvvetleri Üstü’nde de diyetisyen olarak hizmet veren Ferin Batman diyetin bir yaşam tarzı olduğunu savunuyor. Batman’a göre kişi sevdiği yemeklerden ayrı kalmadan da kilo verebilir. Batman tezini, alıştığımız yemeklerin daha sağlıklı ve hafif versiyonlarının yer aldığı Türk Yemekleriyle Diyet ve Düşük Kalorili Pratik Tarifler adlı kitaplarıyla pekiştiriyor. Sunup hazırladığı programı A-ferin’de ise ünlülerle yemek alışkanlıkları üzerine sohbet edip ipuçları veriyor.

Sağlıklı beslenmek için gün boyunca neler yemeli, nelere dikkat edilmeli?
Sağlıklı beslenme, temel besinlerde aşırı tüketime ya da eksikliğe neden olmadan “çeşitlilik” boyutunu koruyarak sağlanır. Besin seçimi iyi yapılırsa tüm besin öğeleri yeterli düzeyde alınabilir. Günlük beslenmede beş besin grubuna mutlaka yer verilmeli: Sığır, koyun, kümes ve av hayvanları, balıklar, kuru baklagiller ve yumurtanın bulunduğu et grubu, süt ve süt ürünleri, tahıllar ve tahıl ürünleri, sebze ve meyveler, yağ ve şekerler. Bu grupların her birinde beden açısından ayrı işlevleri olan besin öğeleri vardır. Bu besin öğelerinden herhangi biri ya da birkaçı sağlanamayınca, büyüme ve gelişme geriliği, farklı sağlık sorunları görülür. Bir diyette yer alan besin öğelerinin oranları birbirlerinin emilim, metabolizma ve gereksinimlerini etkiler. Bu ilişkiler çerçevesinde, yeterli ve dengeli bir diyet oluşturmanın temel ilkesi; besin çeşitliliğine önem vermek; besinleri, besin öğesi kayıplarını önleyecek ilkeler doğrultusunda hazırlamak, pişirmek ve saklamaktır.

Sağlıklı ve hafif beslenmek adına öğle tatillerinde salata yemek ne kadar doğru?
Öğle yemeği için tek başına salata yemeyi hiç önermiyorum. Çünkü özellikle yağsız salata yediğinizde çabuk acıkırsınız. Salataya mutlaka bir tatlı kaşığı kadar zeytinyağı eklenmeli, tavuk, balık, peynir, yoğurt gibi bir protein kaynağıyla birlikte tüketilmeli.

Gittikçe yaygınlaşan organik gıda, sağlıklı beslenme gibi trendler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sağlıklı beslenmek isteyenlerin sayısının arttığını görmek sevindirici. Hazırladığım televizyon programında organik ürün çeşitlerini, satış yerlerini tanıtarak destek olmaya çalışıyorum. Üretimin yaygınlaşmasıyla fiyatların düşeceğini ve daha çok tercih edileceklerini umuyorum.

Fast food zincirleri nedeniyle Türk prototipi değişiyor, yeni nesil daha şişman. Bu nasıl engellenebilir?Bana kilo problemiyle gelenlerin yaş ortalaması da ne yazık ki gün geçtikçe düşüyor. Modernleşme, kadının iş yaşamına katılması, evde geçirilen zamanın azalması çocukları hazır ve hızlı yemeğe yönlendiriyor. Köylerde, insanlar yumurtalarını ve sütlerini satıp çocuklarına bisküvi, kola, çikolata alıyorlar. Çocuklar marketten ayran, süt yerine meşrubat alıyor. Ailelerin bu konuda bilgili olması önemli. Okullarda sağlıklı beslenme çocukların ilgisini çekecek şekilde öğretilmeli, kantinde de bunu destekleyecek ürünler satılmalı. Nasıl yapacağınızı bildiğinizde çocuğu ya da genci sağlıklı beslenmeye ikna etmek hiç de zor değil.

Kitaplarınızda, görmeye alışık olduğumuzun aksine Türk mutfağından lezzetlerle de sağlıklı beslenip kilo verilebileceğini yazmışsınız. Biraz söz eder misiniz?
Hangi diyeti uygularsanız uygulayın, dönüp dolaşıp geleceğiniz yer kendi mutfağınızdır. Kişiyi kendi alışkanlıklarının dışında bir şeye zorlamak, onu mutsuz etmekten başka bir sonuç vermez. Yumurta sevmeyen birini, günde, hem de tek öğünde iki yumurta yemeye zorlarsanız, eninde sonunda sıkılır. 15 günlük İsveç diyetini uygularsınız, ama sonra kendi mutfağınıza döndüğünüzde takınacağınız tavırdır önemli olan… Diyet belli periyoda sıkıştırılmış bir şey değildir, bir yaşam biçimidir. Aslına bakarsanız, Türk toplumunun beslenmesi dengeli, yeterli ve sağlıklıdır. Bugün bütün dünyanın benimsediği Akdeniz diyeti modeli, Türk mutfağının da içinde bulunduğu modeldir.

Hasta portföyünüzü genel olarak kimler oluşturuyor?
Genel olarak eğitim düzeyi yüksek, bir diyetisyenle çalışmanın en doğru yol olduğunun bilincinde bir kesim diyebilirim. Hemen her yaş grubundan hastam var. Kadınlar eskiden çoğunluktaydı. Şimdi erkekler de doğru beslenmeyi öğrenmek istiyorlar.

Genelde bahar ve yaz aylarında özellikle kadınlar diyet yapmaya başlar. Bu ne kadar doğru?
Yazın ince görünmek isteyenler bu aylarda, biraz da geç kalmışlık paniğiyle buldukları diyete balıklama atlarlar. Gazeteler ve dergiler de peş peşe diyet listeleri yayınlar. Ancak bu sakıncalı. Uzman olarak hatalı diyetlerin kurbanlarına sağlıklarını yeniden kazandırmaya çalışıyoruz. Bahar ayları benim de en yoğun olduğum aylar. Şişmanlık bir hastalık ve insanın başına bir kez gelince maalesef devam ediyor... Çözüm değişik isimli diyet listeleri, akupunktur, ayurveda gibi yöntemler değil. Bu konuda bilgili, donanımlı olmak gerekir. Ben sağlıklı beslenme ve zayıflama konusunda başlı başına bir eğitim programı uyguluyorum. En önemlisi de kişinin zayıflama konusundaki motivasyonunu yüksek tutmaya çalışıyorum. Bazen bir psikolog gibi kişisel sorunlarını da dinliyorum.

Rejime başlamadan önce belli testler yaptırmak gerekir mi? Ne gibi hazırlıklar yapılmalı?
Beslenme programı hazırlayacağım kişinin mutlaka vücut analizini yapıyorum. Metabolizmasının hızlı mı yavaş mı olduğuna bakıyorum. Hikayesini dinleyip, gerekirse bazı testler istiyorum.

Yalnızca fiziki özelliklere göre mi rejim listesi hazırlanır? Rejim programı yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Herkesin kendine has bir yaşam tarzı var. Hasta kapıdan girdiğinde ilk aşama olarak hayat hikayesini detaylı şekilde dinliyorum. Saat saat ne yer, ne içer, kaçta yatar, kaçta kalkar, genetik özellikleri, yaşı, hastalıkları, fiziksel aktivitesi nedir öğreniyorum. Bu da her kişiye farklı bir diyet demektir. Sonrasında kişiyi sürekli takip ediyorum. Gerektiğinde diyeti değiştiriyorum. Düşük kalorili yemek tarifleri içeren kısa süreli programlar ekliyorum. Hastalarım da zorlandıkları yerde beni mutlaka arayıp ne yapmaları gerektiğini soruyorlar. “Doğum gününe gideceğim, güne gideceğim, Japon restoranında ne yiyeyim” gibi. Diyeti nasıl keyifli, sosyal hayatlarından kopmadan yapabileceklerini bulmaya çalışıyorum.

Masa başında çalışan biriyle bir ev hanımının rejimi arasında ne gibi farklar olmalı?
Genel olarak herkesin beslenme programı birbirinden farklı, ancak çalışanla çalışmayan arasındaki en belirgin fark kolay bulunabilen, iş ortamında rahatça yenebilecek besinlere ağırlık vermek ve yemek saatlerini iş saatlerine uydurmak.

Bir ev hanımının nasıl beslenmesi gerekir?
Kesinlikle öğün atlamamalı. Günde 3 öğün yerine 6 öğün yemek yemeli, ama porsiyonları küçültmelidir. Öğünlerde tüm besin gruplarına yer verilmelidir. Yemek yemekten korkmayın, canınızın istediği besini ölçülü olarak yiyebilirsiniz. Yemek yiyerek metabolizmanızın yüzde 35 fazla çalışmasını sağlarsınız. Hayvansal besinler yerine düşük kalorili bitkisel besinlerin tercih edilmesi daha sağlıklı. Haftada 2-3 porsiyon balık, 2-3 porsiyon kuru baklagil yemeliler. Ayrıca planlı alışveriş yapıp buzdolabında sağlıklı yiyecekler bulundurmalarını öneririm.

Bir insanın kilo vermek için sevdiği tüm yiyeceklerden kaçınmasına gerek var mı?
Uyguladığım programda yasak yok. Belli miktarlarda her şeye izin veriyorum. Akşamları bir duble bir şey içmeyi alışkanlık haline getirmiş birine bile uygun bir zayıflama mönüsü hazırlanabilir. En sevdiği iki şeyin hangisi daha az zararlıysa onu seçmeyi öğretiyorum. Ya da yanında ne yerse daha az zarar verir onu biliyor. Örneğin içkinizi için ama yanında meyve yemeyin, onun yerine bir miktar kuruyemiş ya da salatalık, peynir yiyin diyorum. Diyet yapmak zaten sinir bozucu bir durum. Kişi nasıl rahatlatılır ona bakıyorum. Birlikte çözümler buluyoruz. Program genel prensipler içinde sosyal yaşamdan kopmadan, evde ne pişmişse, canınız ne yemek istiyorsa onu yiyebileceğiniz şekilde hazırlanmalıdır. Mutsuz eden diyet doğru bir diyet değildir.

Bir işadamı ne şekilde beslenmeli? Daha çok hangi gıdaları almalı?
Yoğun çalışanlarda genellikle sosyal hayat ve seyahatlerin de yoğunluğu söz konusu. İş yemeklerinde ağır, yağlı, şekerli gıdalardan gün içerisinde fazla miktarda çay ve kahve tüketmekten kaçınmakta fayda var. En sık karşılaştığım sorunlardan biri de bir yerlere yetişirken öğün atlamak zorunda kalınması. Yanlarında mutlaka atıştıracak, sağlıklı besinler bulundurmalarını öneriyorum. 

“Bir konuya odaklanmak için ceviz, fındık, fıstık yenebilir. Karides dikkat süresini uzatır. Limon, portakal algılama yeteneğini artırır. Havuç hafızayı etkiler. Avokado kısa süreli hafıza içindir. Aniden bir fikre ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir.”

Bir toplantı ya da önemli bir anlaşma için ikna edici bir konuşma yapılması gerekiyorsa özel gıdalar olumlu etki yapar mı?
Araştırmalar belirli yiyecekleri daha fazla yiyerek hafızanızı, algılama yeteneğinizi, dikkatinizi artırıp daha hızlı düşünebileceğinizi gösteriyor. Bir konuya odaklanmak için ceviz, fındık fıstık yenebilir. Karides beyin besinidir; vücuda önemli omega-3 yağ asitleri sağlar. Dikkat süresini uzatır. Limon, portakal C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Havuç beyin metabolizmasını canlandırarak hafızayı etkiler. Avokado kısa süreli hafıza içindir; fazla miktarda yağ asidi içerir. Yarım avokado yeterlidir. Zencefilin içerdiği maddeler beynin yeni fikirler üretmesini sağlar; kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir. Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir. (Bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyonla.)

Haftada 3-4 gün birkaç saat spor yapan birinin o günler yediği şeylere daha çok dikkat etmesi gerekir mi?
Spor yapan ve yapmayan kişilerin günlük besin ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Yapılan spora ve sporun amacına göre de değişik beslenme tarzı öneriyorum. Örneğin kas yapmak için ayrı, uzun süre dayanıklılık gerektiren bir spor için ayrı beslenme programları hazırlıyorum. Kişinin hayatında spor varsa ya da yapmayı düşünüyorsa, nasıl olması gerektiğini konuşuyoruz. Ama hiç spor yapmamışsa ya da yapmayı düşünmüyorsa mutlaka yapılacak diye bir şey yok. Mümkünse hafif yürüyüşleri hayatına sokması konusunda ikna etmeye çalışıyorum. Çünkü alışkanlığı olmayan birisi zayıfladıktan sonra hem diyeti hem de sporu bırakırsa verdiği kiloları alması daha kolay olur.

Sürekli masa başında çalışan bir insanın sağlıklı beslenmek için nelere dikkat etmesi gerekir?
Kahvaltı etmeden güne başlamamalarını öneririm. Sabahları vücudun ve tabii ki beynin enerji deposu boştur. Bu nedenle sinirli ve dikkatsiz olunabilir. Kahvaltıda karbonhidratla protein doğru bir karışımdır; kepek ya da çavdar ekmeğiyle peynir veya yulaf ezmesiyle meyve ya da yoğurt, süt. Kalsiyum (süt ürünlerinde, yeşil sebzelerde) ve magnezyum (kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı ve ayçiçeği çekirdeği) önemli anti-stres mineralleridir. B grubu vitaminler aynı zamanda sinir vitaminleri olarak adlandırılır. B vitaminleri et, balık, kepek-çavdar ürünleri ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. Sabahları bir iki fincan kahve uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlasıysa kalp çarpıntısına, huzursuzluğa, korku ve endişeye yol açar.

“Genel olarak herkesin beslenme programı birbirinden farklı, ancak çalışanla çalışmayan arasındaki en belirgin fark kolay bulunabilen, iş ortamında rahatça yenebilecek besinlere ağırlık vermek ve yemek saatlerini iş saatlerine uydurmak.”