Hormonlu Elizabeth Olma Yolundaysanız

HORMONLU ELİZABETH
Yazı için bilgisayarın önüne geçmeden önce bir adet Magnum dondurma yediğimi itiraf edeyim. Layt mayt lümbürdetrik koca bir dondurmayı...Bir tane daha olsa onu da yerim... Magnum reklamlarında Elizabeth Hurley'in oynuyor olması hiç iyi olmadı...insan salak gibi kanıyor. Magnum yiyeyim ben de onun gibi gamsız, neşeli, flörtöz olayım diyorsun... Reklamlarda öyle değil mi hatun abla? Gidiyor adamlara fermuarın açık kalmış diyor, ellerindeki dondurmayı kapıyor, kendinden geçerek dondurmayı yiyor, kırıta kırıta fermuar ağbiye gidip bir tane daha al diyor, dondurmanın sapını adamın bir taraflarına sürtüyor...

Sonuç: Evet neşelendim, evet gamım kasvetim kalmadı, evet kendi kendime flört ettim, evet elimde dondurma evin içinde dans ettim, evet çatlayan çikolatalarını aynen onun gibi elimle ağzıma ittim, evet pek mutlu oldum, evet pek keyiflendim...

Ve lakin Elizabeth Abla gibi zayıf kalamadım...

Sigarayı ve içkiyi bıraktığımın 12. zafer günümdeyim ve 12 günde tam iki buçuk kilo almış bulunuyorum. Hormonlu Elizabeth olmaya doğru süratle gitmekteyim yani... Sigarayı ve içkiyi bıraktığımdan beri üç yıldır sürdürdüğüm amansız diyetimi tamamen çöpe atmış bulunuyorum. Üç yıldır ne yemiyorsam on iki gün içinde hepsini yedim. Starbucks m bravnilerini, Gloria Jeans'in ciiz keyklerini, Venüs'ün meyveli pastalarını, oranın pizzalarını, buranın dürümlerini, şuranın mantılarını...İçinde un, nişasta ve şeker olan şeyleri sanki özellikle yemek istiyorum. Makarnalar, çiğ börekler...
Yazıyı yazarken bir yandan da fındık kırıyorum iyi mi... Yazı bittikten sonra da mahallenin esnaf lokantasında nohutlu pilav yiyeceğim.
Mesele iştah açılması değil. İştahım daima açıktır. Mesele irade!
Şunu anladım ki irade denen şey çok bol bir şey değil. Aynı anda üç şeye birden dur diyemiyor. İçki ve sigara içerken şekerli, unlu ve nişastalı yiyeceklere karşı çelik gibi bir iradem söz konusuyken içki ve sigarayı bırakınca şekerli, unlu ve nişastalı yiyeceklere karşı en küçük bir direnç gösteremez oldum. Hani sırf önüme gelince dayanamayıp yeme olsa gene iyi. Otobüse binip mantıcıya gidiyorum!
Hem içkiye, hem sigaraya hem de yemeğe aynı anda karşı durulamıyor demek ki...Ya da ben rezil bir karakterim. Bilemiyorum...
İşin kötüsü tırnağımın ucu kadar bir suçluluk duymuyorum. Kendimce çok mühim bir şey yaptım ya...Bir devrim gerçekleştirdim ya...Kendimi ödüllendirmem lazım! Nedir en güzel ödül?YEMEAAAK! eh!
Teorik olarak utanç verici... Masamda duran beslenme kitaplarına bakıp bakıp makarnalan yemem hele daha da utanç verici. Yasemin Bradley, Atkins, Montigniac, Metin özata, Ender Saraç, Taylan Kümeli, Ferin Batman, Selahattin Dönmez... Kitaplarından çıkıp tokat atsalar yeri! Hepsini yalayıp yutmuş, sağlıklı beslenme konusunda bilmediği tek bir şey kalmamış bir insan olarak bu aldırmazlık...Hakikaten inanılır gibi değil...

Bu da geçecek inşallah..