Türkiye'de online diyet sistemini başlatan kişi olarak hikayenizi biraz anlatır mısınız? Beslenme ve diyet uzmanı olmaya nasıl karar verdiniz? Başlangıç noktanız nedir…
Üniversite sınavında tesadüfen Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünü kazanmamla başladı. Lisede derslerden çok basketbola vakit ayırdığım için, nasıl olsa bu sene kazanamam diye tercihlerimin üstünde durmamıştım. Hayalimde de herhangi bir meslek yoktu açıkçası. Genelde şanslı bir kimse olduğum için tam da yapmam gereken mesleğe giriş yapmış oldum. Daha sonra Tıp Fakültesi Halk Sağlığı bölümünde, bu sefer çok bilinçli olarak, Bilim Uzmanlığı yaptım. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF in araştırmalarına katıldım. Ankara’daki Amerikan üssünde çalışırken, değişik ülkelerde dünya mutfakları eğitimi ve bir sürü sertifikalar aldım. Bunlar sayesinde başlayan, Sheraton Ankara Oteli’ndeki ve özel hastanelerdeki, çalışma hayatımla da yemek, servis, yöneticilik, diyetisyenlik tecrübelerimi artırdım. Sonrasında kendi ofisimi açarak beslenme ve diyet konusunda kişilere ve kurumlara danışmanlık vermeye başladım. İngiltere’de bulunduğum dönemde çiğ beslenme ve detoks programları üzerine eğitim aldım. Yurtdışında çok yaygın olarak uygulanan online diyet sistemini yakından inceleyerek yaklaşık 10 yıl kadar önce Türkiye’de başlattım. DiyetLAB şu anda hem Ankara hem de online diyet sistemi ile dünyanın her yerinde hizmet veriyor. Ekibimizle birlikte bu alandaki bütün yenilikleri takip ediyor, sistemimizi geliştiriyoruz. Böylelikle dünyanın her yerinden binlerce kişiye ulaşma fırsatımız oluyor.
Sağlıklı beslenme temeline dayanan "Türk Yemekleriyle Diyet” isimli bir sağlıklı zayıflama kitabım, "Düşük Kalorili Pratik Tarifler” isimli bir yemek kitabım, şeker hastaları için "Diyabet Mutfağı" ve şehir insanına sağlıklı beslenme ve zayıflama önerileri veren "Metropol Diyeti” adlı kitaplarım bulunmaktadır.
Yeni yazdığım beşinci kitabım “Son 3 Kilo Diyeti”nde ise zor verilen son kilolardan kurtulma yöntemini ve kilo korumayı anlattım.
Peki kurucusu olduğunuz ‘Diyet-Lab’ta ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
DiyetLAB bir beslenme eğitimi ve danışmanlık merkezi. DiyetLAB, diyetisyenlerden oluşan ekibimle birlikte; bireysel ve kurumsal beslenme hizmetleri veriyoruz. DiyetLAB bizim için bir Ar-GE merkezi; tüm yeni çalışmaları, bilimsel araştırmaları aynı zamanda yurt içi ve yurt dışında gündem yaratan diyet konularını araştırıyoruz, ülkemizdeki beslenme alışkanlıklarını da göz önüne alarak yeni tarifler geliştiriyoruz. Bireysel bize başvuran danışanlarımıza; beslenme check-up yapıyoruz, yağ/kas/metabolizma ölçümlerini gerçekleştiriyoruz, gerekli olursa besin intolerans testi uyguluyoruz. Tüm sonuçları göz önüne alarak haftalık, aylık programlar planlıyoruz. Danışanlarımız; sporcu, hastalıklara özel diyet, çocuk beslenmesi, gebelik/emziklilik döneminde beslenme konularında da alanlarında uzman diyetisyenlerden yardım alabiliyorlar. Onun dışında; spor merkezlerine ve farklı kurumlara da kurumsal beslenme danışmanlığı hizmeti veriyoruz. Sheraton otel fitness, migros, Sportif yaşam merkezi, Untad, ilaç firmaları gibi pek çok kurum ile çalışmamız oldu.
Uzmanlığınız; beslenme ve diyet… Sizin kilo problemi yaşadığınız bir dönem hiç oldu mu? Olduysa bununla nasıl baş ettiniz? Olmadıysa neden olmadı?
Benim hiçbir zaman fazla kilom olmadı. Yurtdışında veya yurtiçinde yeme içme ağırlıklı seyahatlerde, tekne tatilinde, arkadaşlarım da iştahlı ve yemeye içmeye meraklıysa, 1-2 kilo alıyorum. Her gün tartılma alışkanlığım olduğu için ve tabii işi çok iyi bildiğim için kilo almaktan korkmuyorum. 1-2 gün smoothieler ve çiğ beslenme ile detoks yapınca kendiliğinden gidiyor.
Neden son 3 kilo hakkında bir kitap yazdınız? Son 3 kilonun kritik noktası nedir? Bu kitap okuyucuya hangi soruların cevabını veriyor?
Bu kitabı yazmamın amacı son 3 kiloyu hızlıca verdirmek değil, kalıcı olarak son kilolardan kurtulmayı başarmak ve ideal kiloyu korumak. Yani sağlıklı beslenmeyi pratik öneriler ile sürdürülebilir bir sistem haline getirmek.
Son 3 kilo diyeti programın başarısı ise sadece kilonuza değil, bütünsel sağlığınıza odaklanmasından kaynaklıdır. Bu program;
*Birbirleri ile etkileşimi olan yiyeceklerle hazırlanmış özel tariflerden oluşur. Yetişkin, sağlıklı bireylerin besin ihtiyaçlarını karşılayan bu programlar; antioksidan değeri yüksek, pratik, tok tutan ve lezzetli tarifler içerir.
*Uygulaması çok kolaydır,
*Her bütçeye uygundur.
Amacım diyet listelerini birebir uygulatmak değil, bilimsel temelli teknikler kullanarak “Şimdi anladım” demenizi sağlamaktır.
Sürekli şekerden uzak durmak konusunda konuşuyoruz… Şeker ihtiyacımızı karşılayacak, en iyi alternatif olarak ne tavsiye edersiniz?
İşin aslı şeker ihtiyacımız diye bir şey yok. Günlük tükettiğimiz pek çok yiyeceğin besin ögesi karbonhidratlardır. Sebzeler, meyveler, süt ürünleri, tahıllar, baklagiller çeşitli formlarda karbonhidrat içerir, bunlar vücudumuzda sindirime uğradıktan sonra açığa çıkan son ürün glikozdur, glikoz ise enerji ihtiyacımızı karşılamada kullanılır. Eğer fazlasını alırsak depolanır, daha da fazlasını alırsak artık vücut doygunluk seviyesine ulaşır ve kan şekeri yükselir. Bu durumda rafine edilmemiş tam tahıllı ürünler, kabuklu meyveler, yeterince de sebze tükettiğinizde aslında şeker ihtiyacı diye bir durum ortaya çıkmaz. Ancak sağlıklı besinleri tercih etmediğinizde glisemik indeksi yüksek yani kan şekerini hızla uyaran gıdalar tükettiğinizde şekerli tatlara yönelim de artar. Bu durumda yapmamız gereken ise çok basit öncelikle kökten çözüm için beslenmenize sağlıklı ve rafine edilmemiş tahılları katın. Sonrasında ise tatlı isteğinizi azaltmak için tarçın, zencefil, karanfil gibi baharatlardan yararlanın, bol su tüketin.
Biz bu konuda sizler için kuru veya taze meyveler gibi doğal şekerlerden yararlanarak sağlıklı tatlı tarifleri geliştiriyoruz. Posa içeriği yüksek smoothieler de bir alternatif olabilir. Kişilere bunları uygulamalarını tavsiye ederim.
Neredeyse her tarife eklemek istediğiniz bir malzeme var mı? Nedeni nedir?
Lif içeren besinleri ve süper besinleri tariflerimde kullanmayı seviyorum. Böylelikle kaloriyi arttırmadan besin kalitesini güçlendirmek mümkün. Örneğin koyu yeşil yapraklı sebzeler, üstelik sıfır kaloriler, ancak sindirimleri uzun sürdüğünden vücudun daha fazla kalori harcamasına yardımcı oluyorlar. Bu nedenle salatalarda ve smoothielerde özellikle ıspanak, marul, karalahanaya yer veriyorum. Bir diğer çok kullandığım posa kaynağı ürün ise baklagiller aynı zamanda iyi bitkisel protein kaynağı gıdalar olduğundan uzun süre tokluk sağlar ve diyette kan şekerini dengelemeye de yardım eder.
‘Sürekli yemek yemeyi düşünüyorum, özellikle strese girdiğimde kendimi yemek yerken buluyorum’ Size göre düşüncelerden kurtulmanın en iyi yolu nedir?
Kişinin kendine uygun bir beslenme planı sürdürmesidir. Klinikte olsun online görüşmelerimizde olsun ben danışanlarımın biyoritmlerine uygun diyetler hazırlıyorum. Online görüşmeleri skype, telefon ve mail üzerinden yapıyoruz. Yüz yüze görüşmelerde de online programlarda da önceliğim kişinin yaşam tarzını tanımak. Ne zaman yemek yer? Neden yemek ister? Mutluyken yiyen kişi mi yoksa mutsuzlukla mı yemek yiyor? Kaç kg vermek istiyor, kan değerleri nasıl? İlk görüşmemizde tüm bunları sorguladığımız bir beslenme check-up uygulamamız var. Bu uygulamanın sonucunda sağlık profili ve beslenme karakteri de ortaya çıkmış oluyor, eğer aklınızdan yeme fikri çıkmıyorsa buna neyin neden olduğunu bulmak için bu uygulamayı yapıyoruz. Nedenini bildiğimiz her şeyin çözümü kolay çünkü. Bu noktada da kişiye özel çözümler geliştiriyorum. Örneğin yemek saatleriniz yanlış olabilir, glisemik indeksi yüksek besleniyor olabilirsiniz ya da sterse bağlı psikolojik bir yeme isteği ile savaşıyor olabilirsiniz. Bunların çözümü ‘yemeyin olsun bitsin’ denecek kadar kısa vadeli çözümler değil farklı yağ yakıcı/detoks/ tatlı isteğini yok eden/ düşük glisemik indeksli programlar uygulayarak en doğru sistemi sizin için yaşam tarzı haline getirdiğimizde sorun çözülecektir.
İnsanların akıllarındaki ‘ben zayıflayamam’ fikrini nasıl değiştiriyorsunuz? Bu süreçten biraz bahseder misiniz?
‘Ben zayıflayamam!’ düşüncesi malesef ki daha önce yapılan hatalı diyet uygulamaları sonucu oluşuyor. Kişinin kendi kendine veya ehli olmayan kişilerle yaptığı hatalı uygulamalar sonucu kilo verememesi ya da hızlıca verip aynı hızda geri alması, bunun birkaç kez tekrarlaması kendisine güveninin kaybolması ile sonuçlanıyor. Bu benim en üzüldüğüm durum çünkü doğru programı uygulayıp kilo verememek doğaya aykırı.
Bu süreçte ilk iş kendilerine ve bana güvenmelerini sağlıyorum. Sonrasında kilolarının birer birer kolayca gittiğini gördüklerinde, ofisimizdeki diğer danışanların gelişimlerini gördükçe inançları daha da artıyor. Koruma programına geçtiğimizde kendi bünyelerinin sağlıklı beslenmesi hakkında benim kadar bilgili oluyorlar ve artık sadece çiçekleriyle ziyarete geliyorlar. İşimin beni en mutlu eden yanı da işte bu.
Diyet yaparken doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir?
Az yemeye çalışmak en sık yapılan hatalardan, çünkü yemek yiyerek, metabolizmanızın %35 fazla çalışmasını sağlarsınız.
Yüksek proteinli diyetler sağlıklı zayıflatmaz. Diyet yapanın en çok düştüğü hata, kişiye özel hazırlanmayan listeler ile ya da zayıflama ürünleri ile zayıflamayı denemek. Sonuç ne oluyor; tabii kilo veriliyor. Ancak troid, kolesterol yüksekliği ve böbrek hastalıkları da beraberinde gelebiliyor.
Çay, kahve, meyve suları içen danışanlarım bunların suyun yerini alacağına inanıyorlar. Ve sınırsız tüketilebiliyor. Şekersiz bile olsa çay ve kahve suyun yerini almaz. Günlük en az 8 bardak su içilmesi gerekir.
Ve en önemlisi de mucizevi bir besin ne yazık ki yok. Her sene trend olan besinler var, bu besinler sağlıklı bir diyet programının içine eklenebilir ancak tek başına zayıflatmaz.
Bundan önceki kitabınız, ‘Metropol diyeti’ tam olarak nedir?
Bugüne kadar yayınlanmış araştırmalar, diyetler ve tecrübelerim sonucu geliştirdiğim ‘Metropol Diyeti’ sisteminin temelini oluşturan bu kitap; zaten, yorucu ve stresli bir hayatı olan şehir insanını, sağlıklı beslenmeye ve kilo vermeye çalışırken ekstra bir strese sokmamayı amaçlıyor. Vücudunuzda beslenmeye bağlı bütün olumsuzlukları nasıl kolayca çözebileceğinize dair ipuçları veriyor. Metropol insanına belirli bir dönem uygulayacağı bilindik diyet listeleri yerine, ömür boyu sağlıklı beslenerek ince ve fit kalmayı öğretiyor. Metropol diyeti sağlıklı beslenmeye giriş kitabı gibi düşünebilirsiniz, sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme, ideal kiloyu koruma, kilo verme, kadın ve erkeklere özel beslenme önerileri gibi alt başlıklarda pratik kolay günlük yaşamda uygulayabileceğiniz çözümler ile sağlıklı beslenmenin giriş basamağıdır. Son 3 kilo diyeti ise sağlıklı beslenmenin temel kurallarını bilen kişiler için profesyonel diyet sistemi ve kilo koruma programını anlatıyor. Bu iki kitabın birbirini tamamlayıcı olmasını istedim.
Verdiğimiz kiloyu korumak, yazın verilen kiloları kışın almamak için nelere dikkat etmek gerekir?
Kilo korumak, dengeli beslenmek, mevsimindeki yiyecekleri yemek, fonksiyonel gıdaları tercih etmek, sebze meyve tüketmek, abartmadan dengeli tatlı yemek anlamına gelir. Bu önemli konuyu yeni kitabım “Son 3 Kilo Diyeti”nde çok detaylı anlattım. Kısaca birkaç ipucu vereyim: Her gün sabah tartılıp kilonuzu kontrol altında tutun,1 kilo fazlanız varsa o gün yediklerinize dikkat edin. Gününüzü hatta mümkünse haftanızı planlayın. Sağlıklı beslenme kurallarını hayatınızın her döneminde uygulayın. Kilo korumada bir önerim ise 80/20 kuralı. Alışkanlıklarınızın %80’inin sağlıklı seçimlerden oluşması, geriye kalan %20’lik bölümde yemek tercihlerinizde rahat davranmanız demektir. Yani haftada toplam 21 ana öğününüz var. 21 ana öğünün %20’sinde kendinizi ödüllendireceğiniz besinlere yer verin. 21 ana öğünün %20’si demek haftada toplam 4 ana öğünde serbestsiniz demektir.
Healthy Food Guide okuyucularına sağlıklı bir tatlı tarifi paylaşır mısınız?
NiceCream: Muzu dondurma bazı olarak kullanıp her türlü meyve, kuruyemiş ile birleştirebilir, çeşit çeşit sağlıklı dondurmalar hazırlayabilirsiniz.
Muzlu Dondurma
İçindekiler
* 2 büyük (veya 3 küçük) olgun muz (soyulmuş, doğranmış, dondurulmuş)
*1 çay kaşığı matcha yeşil çay tozu (bulamazsanız kakao tozu da ekleyebilirsiniz)
Yapılışı
1. Donmuş muz dilimlerini kuvvetli bir blendera koyun. Dondurma kıvamı alana kadar iyice karıştırın.
2. Muz dondurma kıvamına geldiğinde matcha tozu veya kakao ekleyin ve tekrar karıştırın.
Hemen servis yapın.
İpucu: Mevsiminde nektarin, çilek, yaban mersini, şeftali, kayısı, karadut gibi meyveleri doğrayıp dondurarak muzunuza katabilir, istediğiniz aromada sağlıklı bir tatlı hazırlayabilirisiniz. Üzerini sevdiğiniz kuruyemişler veya Hindistan cevizi ile süsleyerek besin değerini arttırabilirsiniz.
Sizin sağlıklı beslenmek ve kilonuzu korumak için mutfağınızdan eksik etmediğiniz besinler nelerdir?
Mümkün olduğunca mevsimine uygun ve lokal beslenmeye çalışıyorum. Yöresel ürünler doğadan soframıza çok daha çabuk geldikleri için daha taze, doğal, sağlıklı ve lezzetli oluyorlar. Ayrıca yöresel ve yemek kültürümüze uygun besinlerin çok önemli olan bağırsak sağlığını destekledikleri de bilinmektedir. Mutfağımda özellikle yumurta, yoğurt, hakiki bal, badem, ceviz, dereotu, ıspanak, elma, muz, avokado, yulaf ezmesi, balık, mercimek, biberler, turşu, baharatlardan zencefil ve zerdeçal bulundurmaya özen gösteriyorum. Yemek yapmaya çok fazla zamanım olmadığı için buzluğumda dondurulmuş sebze, meyve ve balık da bulunduruyorum.